6 Temmuz 2011 Çarşamba

ADLİ TIP Ders Notları - 8

8.YARALAR




Vücutta dış etki ile oluşan, dokunun yapı ve bütünlüğünü bozan her türlü lezyon yara olarak tanımlanır.Adli rapor düzenlemekle yükümlü her hekimin yara özelliklerini çok iyi bilmesi,bunları raporuna doğru ve eksiksiz bir biçimde kaydetmesi zaruridir.



Yaranın Tanımlanması:

Her yarada bulunan yara karakterlerini bilmek ve saptanan yaranın bu bilgiler ışığında ayrıntılı tanımını yapmak gerekir.

a.Yara lokalizasyonu :Yaranın bulunduğu bölge hekim olmayanlar tarafından da anlaşılabilecek şekilde tanımlanmalı, sabit ve bilinen anatomik noktalara cm cinsinden uzaklığı belirtilmelidir.

b.Yara boyu ya da boyutları : Yaranın cilt üzerindeki büyüklüğü, uzunluğu, genişliği, kapladığı alan metrik sisteme göre belirtilmelidir.

c.Yara dudakları :Cildin açılmış yerinde yara içine bakan cilt kısımlarıdır. Yaranın sınırlarının düzgün olup olmadığı, dudaklarında çentik bulunup bulunmadığı belirtilmelidir.

d.Yara açıları : Kesici - delici alet yaralarında yaranın her iki ucundaki sonlanma noktasının dar yada geniş açı olup olmadığı belirtilmelidir.

e.Yara yönü : Yara belirli bir yönde seyrediyorsa belirtilmelidir.

f.Yara kuyruğu : Yaranın sonlanma bölgesidir.

g.Yara derinliği ve trajesi : Yaranın cilt altında hangi dokuları ilgilendirdiği, dudaklarda izlediği yol, vücut boşluklarına ulaşıp ulaşmadığı belirtilmelidir.

h.Yara oluş zamanı :

i.Yaraların birbirleri ile ilişkisi :

j.Yaranın ağırlık derecesi :Yaranın yaşamı tehdit edip etmediği, ölüme etkisinin olup olmadığı belirtilmelidir. Birden fazla yara varsa her bir yara için bu durum belirtilmelidir.



Yaraların Sınıflandırılması

A.Mekanik etki ile oluşanlar:

1. Ezici alet yaraları ( Künt cisim yaraları )

2. Kesici alet yaraları

3. Kesici - delici alet yaraları,

4. Delici alet yaraları

5. Kesici - ezici alet yaraları

6. Ateşli silah yaraları


ADLİ TIP Ders Notları - 6

6. ÖLÜ MUAYENESİ




Ölü muayenesi, herhangi bir nedenle canlılığı sona ermiş bir insan bedeninde, başta ölüm sebebi olmak üzere, pek çok bilinmeyene cevap bulmaya yönelik bir incelemedir. Bu muayenenin yapılması, her hekimin görev ve sorumlulukları içerisinde yer alır.

Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’na göre; bir ölüm olayında, cesedin defninden önce hekim muayenesi yapılması zorunlu kılınmıştır. Yine bu kanun ile ölü muayenesi yapacak hekimler arasında öncelik belediye hekimlerine verilmiş, belediye hekiminin bulunmadığı yerlerde ise hükümet tabipleri (günümüzde sağlık ocağı hekimleri) bu iş ile görevlendirilmiştir. Hekimin bulunmadığı köy ve kırsal bölgelerde sağlık memurları ve bu iş için yetiştirilmiş memurlardan, bunların da bulunmadığı yerlerde ise jandarma karakol komutanı yada köy muhtarının bu iş ile sorumlu olduğundan bahsedilmekte ise de, bu muayenenin hekimin işi olduğu açıktır.

Ölü muayenesi yapacak bir hekimin, çeşitli hatalardan kaçınmasını sağlayacak,uygun davranış tarzı şu şekilde olmalıdır;

1) Öncelikle, ölümün erken ve geç belirtilerini değerlendirerek ölüm halinin meydana geldiğinden emin olmalıdır.

2) Cesedin kime ait olduğunu tespit etmelidir. Bunun için bulunabiliyor ise fotoğraflı bir kimliğin ceset ile karşılaştırılması en pratik yöntemdir.

3) Hekim,var ise yakınlarından ölene ait öykü almalıdır. Bu öyküyü alırken , ölümden önceki şikayet ve bulguları,kullandığı ilaçları,geçirdiği hastalık ve ameliyatlar ile bir hekim takibinde olup olmadığını öğrenmeye çalışmalı, var ise rapor ve reçete gibi tıbbi belgeleri incelemeli, yakın zamanda geçirilmiş trafik kazası ve darp gibi bir travmanın olup olmadığını sorgulamalıdır.

4) Hekim,vücudun muayenesinden önce,var ise üzerindeki giysileri incelemelidir. Giysiler üzerinde herhangi bir yırtık ve sökük olup olmadığını,ateşli silah veya kesici-delici aletlere ait herhangi bir izin bulunup bulunmadığını, kan veya meni lekelerinin mevcut olup olmadığını araştırmalıdır.

ADLİ TIP Ders Notları - 7

7. OTOPSİ


Otopsi; “oto” ve “opsis” kelimelerinin birleşmesi ile meydana gelmiş bir kelime olup “kendini görme” anlamına gelmektedir.

Adli Tıpta otopsi, cesedin dıştan ve içten incelenmesi anlamında kullanılmakta olup günlük uygulamada “tıbbi” ve “adli” olmak üzere iki gruba ayrılır.



1)Tıbbi Otopsiler: Ölen kişinin vasiyeti veya yakınlarının izni ile yapılan otopsilerdir. Bu olgularda izin alınmadan otopsi yapılması, şikayet durumunda hekime sorumluluk yükler. Ancak hekimin, ölümün bulaşıcı bir hastalık sonucu meydana geldiğine dair bir şüphesi bulunuyor ise U.H.K. 70. maddesi gereğince hekim otopsi yapabilir. Bu durumda ailenin izni gerekmez.



Tıbbi otopsi yapmaktaki amaçlar şunlardır:

a. Klinik tanının doğrulanması veya reddedilmesi.

b. Tedavinin etkinliğinin belirlenmesi.

c. Hastalığın doğal seyrinin incelenmesi.

d. Hastalığın yayılma derecesinin öğrenilmesi.

e. Ölüme yol açan hastalığın ve ölüm nedeninin saptanması.

f. Tıp öğrencilerinin , hekimlerin eğitimi ve akademik araştırmalar.

g. Epidemiyolojik amaçlarla doğru verilerin toplanması.

h. Konjenital durumların veya bulaşıcı hastalıkların saptanması ve bu konuda ölenin yakın akrabalarının bilgilendirilmesi.



2)Adli Otopsiler: Adli olaylarda (kaza, intihar, cinayet) veya adli olay olma ihtimali bulunan şüpheli ölüm olaylarında yapılan otopsilerdir. Bu otopsilerin yapılabilmesi için ölü yakınlarından izin alınması gerekmez.


ADLİ TIP Ders Notları - 5

5. ÖLÜ BEDENİNDEKİ DEĞİŞİMLER




Ölüm, bir kişiye canlılık niteliği kazandıran ve ana hayat fonksiyonları denilen solunum, dolaşım ve sinir sisteminin durması sonucu meydana gelen bir olaydır.

Bugün dünyanın çoğu ülkesinde, solunum ve dolaşım sistemlerinin artifisiyel olarak destek almaksızın çalışamaması ve santral sinir sistemi fonksiyonlarının durması hukuken ölüm olarak kabul edilmektedir. Bu üç ana sistemin fonksiyonlarının durmasına SOMATİK ÖLÜM denilir. İnsan vücudunda bu üç sistemin fonksiyonlarının durmasından sonra sistemler arası koordinasyon ve hücre içi fonksiyonlar bozulmaktadır.Buna da HÜCRESEL ÖLÜM denilmektedir. Tüm bunlardan anlaşılacağı üzere ölüm, irreversibl ve progresif bir olaydır.



ÖLÜMÜN TANISI

Her hekim, ölüm olguları ile karşılaştığında ölüm halini belirlemek ve ölüm raporu ( defin ruhsatı ) düzenlemekle yükümlüdür. Bu nedenle ölüm tanısı koyarken de aşağıda belirtilen muayene yöntemlerini bilmesi ve dikkatlice uygulaması gerekir.

Dolaşım sistemi muayenesi :

Kalp oskültatuar olarak tüm odaklarda dinlenmeli,

Periferik nabızlar kontrol edilmeli,

Olanak elveriyorsa EKG çekilmelidir.

Solunum sistemi muayenesi :

Solunum hareketleri dikkatlice gözlenmeli,

Solunum sesleri dinlenmelidir.

Merkezi sinir sistemi muayenesi :

Nörolojik muayene yapılarak tüm refleksler kontrol edilmeli, özellikle kornea ve

pupilla reflekslerine bakılmalıdır.



YALANCI ÖLÜM : Bazı durumlarda dolaşım çok yavaşlar, solunum oldukça yüzeyelleşir ve bazı refleksler azalabilir. Bu gibi durumlara özellikle; ölmekte olan kişilerde , Cheyne- Stokes solunumu ile birlikte olan böbrek yetmezliğinde , uyuşturucu madde alarak komaya girenlerde , asfiksik olaylarda ve kollaps durumlarında rastlanmaktadır. Hekim," yalancı ölüm " yanılgısına düşmemek için "ölüm " teşhisi koyarken azami dikkatli olmak zorundadır.


Ebates Coupons and Cash Back