Huntington Hastalığı
Otozomal dominant geçişli kalıtsal bir hastalıktır. Orta yaşlarda,
kaudat ve putamen harabiyeti ile başlar, progressif ve fataldir. Hatalı
gen 4. kromozomun kısa kolunda ortaya çıkar. Glutamine kodlayan
cytosine-adenin-guanine (CAG) nükleotidlerinin çok sayıda tekrarı ile
(trinucleotid repeat) çok miktarda glutamine sentezlenir, bu da anormal
‘huntingtin’ proteininin sentezlenmesine, hücre nükleusunda
aggregasyonlara ve toksisiteye yol açar. İlk belirtiler, ellerde bir
hedefe uzanırken görülen, anormal hareket paternleridir. Daha sonra
ortaya çıkan hiperkinetik, koreiform ve atetoik hareketler durmaksızın,
hastayı tüketene kadar artarak devam
eder.
Konuşma geveleme tarzında ve anlaşılmaz bir şekle döner. Tabloya
genellikle depresyon da eklenir. Hasta 10-15 yılda kaybedilir.
Bazal ganglionların normal fonksiyonu için 3 biyokimyasal sistem denge
halinde çalışmalıdır. Bunlar: 1- Nigrostriatal dopaminerjik sistem 2-
Intrastriatal kolinerjik sistem 3- Striatumdan, globus pallidus ve
substantia nigraya giden GABA erjik sistemdir. Huntington
hastalığında, GABA erjik ve kolinerjik nöronlarda harabiyet meydana
gelir. GABA erjik yolun kaybı, sistem üzerindeki inhibisyonları
azaltarak; hiperkinetik hareketlerin açığa çıkmasına yol açar.
Kolinerjik lif kaybı ise, tabloya kognitif bozukluklar ekler.
Bu hastalığın tedavisi yoktur. Ancak hayvan modellerinde, fetal striatal
hücrelerin striatuma nakli ile (kök hücre nakli) kognitif performansda
artış olduğu saptanmıştır. Yine hayvan çalışmalarında apoptozisi
(nöronal ölüm) regüle eden enzimlerden biri olan ‘caspase-1’ enzim
geninin çıkarılması halinde bu hastalığın prognozunun yavaşladığı
gözlenmiştir.
Son yıllarda Huntington Hastalığı gibi, Friedreich ataxia’ ve bazı
epilepsi türlerinde de, sinir sistemine ait genetik hastalıklarda
karşımıza çıkan ‘trinükleotid tekrarlarının’ bozuk protein sentezlerine
yol açtığını gösteren çalışmalar
vardır.