SİNİRLERİN UYARILMASI VE İMPULS İLETİMİ
Sinir ve kas gibi uyarılabilen (excitable) dokuların istirahatten (dinlenim durumundan), uyarılmış hale geçmesi aksiyon potansiyelleri ile gerçekleşir. Aksiyon potansiyeli, bir hücre zarının, fiziksel, kimyasal veya elektriksel bir uyaran ile uyarılması ve zarın iki tarafındaki iyon dağılımının değişmesi ile bu uyarının akson boyunca iletilmesidir.
25 Ocak 2012 Çarşamba
PERİFERİK SİNİRLERDE İLETİ ÖZELLİKLERİ
PERİFERİK SİNİRLERDE İLETİ ÖZELLİKLERİ
Sinir hücreleri (neuron’lar)
MSS’de yaklaşık 100 milyar kadar sinir hücresi (neuron) ve bunların 30 veya 50 katı kadar glial hücre bulunduğu var sayılmaktadır. Nöronlar uyarı doğurma ve iletme özelliğine sahip olup, sinir sisteminin tanımlanan esas fonksiyonunu yerine getirirler. Glial hücreler ise nöronal fonksiyona gerekli koşulları hazırlar ve ara dokuyu oluşturur. Glial hücrelerin genel olarak; mikroglia, oligodendrogliositler, ve astrositler gibi çeşitleri vardır. Mikroglialar fagositozdan sorumludur. MSS’de oluşan zararlı ve artık maddeleri ortadan kaldırırlar. Oligodendrogliositler, MSS içindeki aksonlar etrafında myelin kılıfı oluşturur. Astrositler ise, yine myelin kılıf yapısına katkıda bulunmakla birlikte, özellikle pseudopodları (yalancı ayak) ile beyin damarlarının endotel hücrelerinin etrafını sararak, kan-beyin bariyerinin geçirimsiz yapısını oluşturur. Astrositlerin aynı zamanda ekstrasellüler iyon konsantrasyonlarının dengelenmesinde, aşırı uyarılmaya bağlı artmış K+ iyonlarının ortamdan uzaklaştırılmasında ve bazı nörotransmitterlerin örn. glutamatın metabolizmasında da rol oynadığı bilinmektedir.
Merkezi sinir sisteminde (MSS) büyüklük ve şekil bakımından farklı pek çok nöron çeşidi olmakla birlikte; çoğunun yapısal elemanları ve fonksiyonları birbirine benzer.
Genel olarak fizyoloji derslerinde, bir medulla spinalis ön boynuz motor nöronu ile örnekleme yapılır. Bu multipolar tip nöronun çok sayıda dendriti, soma’sı (hücre gövdesi) ve tek ve uzun bir aksonu vardır.
Sinir hücreleri (neuron’lar)
MSS’de yaklaşık 100 milyar kadar sinir hücresi (neuron) ve bunların 30 veya 50 katı kadar glial hücre bulunduğu var sayılmaktadır. Nöronlar uyarı doğurma ve iletme özelliğine sahip olup, sinir sisteminin tanımlanan esas fonksiyonunu yerine getirirler. Glial hücreler ise nöronal fonksiyona gerekli koşulları hazırlar ve ara dokuyu oluşturur. Glial hücrelerin genel olarak; mikroglia, oligodendrogliositler, ve astrositler gibi çeşitleri vardır. Mikroglialar fagositozdan sorumludur. MSS’de oluşan zararlı ve artık maddeleri ortadan kaldırırlar. Oligodendrogliositler, MSS içindeki aksonlar etrafında myelin kılıfı oluşturur. Astrositler ise, yine myelin kılıf yapısına katkıda bulunmakla birlikte, özellikle pseudopodları (yalancı ayak) ile beyin damarlarının endotel hücrelerinin etrafını sararak, kan-beyin bariyerinin geçirimsiz yapısını oluşturur. Astrositlerin aynı zamanda ekstrasellüler iyon konsantrasyonlarının dengelenmesinde, aşırı uyarılmaya bağlı artmış K+ iyonlarının ortamdan uzaklaştırılmasında ve bazı nörotransmitterlerin örn. glutamatın metabolizmasında da rol oynadığı bilinmektedir.
Merkezi sinir sisteminde (MSS) büyüklük ve şekil bakımından farklı pek çok nöron çeşidi olmakla birlikte; çoğunun yapısal elemanları ve fonksiyonları birbirine benzer.
Genel olarak fizyoloji derslerinde, bir medulla spinalis ön boynuz motor nöronu ile örnekleme yapılır. Bu multipolar tip nöronun çok sayıda dendriti, soma’sı (hücre gövdesi) ve tek ve uzun bir aksonu vardır.
REFLÜ
Reflü Hastalığında Tanı Yöntemleri
• Yakınmaların varlığı / deneme tedavisi
• Baryumlu üst sindirim sistemi radyolojisi (ilaçlı mide filmi diye bilinir)
• Üst sindirim sistemi endoskopisi ve biyopsi (parça alınarak patolojide incelenmesi)
• 24 saat boyunca yemek borusuna kaçan asidin ölçülmesi (pH-metri)
• Yemek borusu kasılmalarının değerlendirilmesi (manometri)
• Sintigrafi (sadece çocuklarda ve kısıtlı yarar sağlar, erişkinlerde kullanılmıyor)
• Yemek borusuna asit verilerek yanma oluşup oluşmadığının testi
• Yakınmaların varlığı / deneme tedavisi
• Baryumlu üst sindirim sistemi radyolojisi (ilaçlı mide filmi diye bilinir)
• Üst sindirim sistemi endoskopisi ve biyopsi (parça alınarak patolojide incelenmesi)
• 24 saat boyunca yemek borusuna kaçan asidin ölçülmesi (pH-metri)
• Yemek borusu kasılmalarının değerlendirilmesi (manometri)
• Sintigrafi (sadece çocuklarda ve kısıtlı yarar sağlar, erişkinlerde kullanılmıyor)
• Yemek borusuna asit verilerek yanma oluşup oluşmadığının testi
SPERMATOGENEZ
SPERMATOGENEZ :
Spermatogonyumdan, spermatozoon oluşumuna kadar erkek tohum hücrelerinin gösterdiği histolojik süreç spermatogenez (spermatonezis) olarak adlandırılır. Yeni doğan bir erkek çocukta seminifer tübüllerde bol sertoli hücresi ve daha az sayıda spermatogonyum bulunur. Puberteye yaklaştıkça (cinsel olgunluk dönemi) spermatogonyumların sayısı artar. Puberte ile birlikte spermatozoa üretilmeye başlar. Bu üretim 45 yaşa kadar aktif olarak sürer. 45 yaştan sonra da azalarak yaşam boyu devam eder.
Spermatogenez olayını daha anlaşılır biçime sokmak için 3 döneme ayırmak mümkündür.
1. Spermatositogenezis : İlkel erkek cins hücrelerinin (spermatogonyumların) primer spermatositlere farlanmasıdır.
2. Mayoz Bölünme : primer spermatositlerin bölünüp sekonder spermatositlere dönüşmesi onlarında farklanarak spermatidleri oluşturduğu dönemdir.
3. Spermiyogenezis : Spermatidlerin spermiyumlara farklanması olayıdır.
Spermatogonyumdan, spermatozoon oluşumuna kadar erkek tohum hücrelerinin gösterdiği histolojik süreç spermatogenez (spermatonezis) olarak adlandırılır. Yeni doğan bir erkek çocukta seminifer tübüllerde bol sertoli hücresi ve daha az sayıda spermatogonyum bulunur. Puberteye yaklaştıkça (cinsel olgunluk dönemi) spermatogonyumların sayısı artar. Puberte ile birlikte spermatozoa üretilmeye başlar. Bu üretim 45 yaşa kadar aktif olarak sürer. 45 yaştan sonra da azalarak yaşam boyu devam eder.
Spermatogenez olayını daha anlaşılır biçime sokmak için 3 döneme ayırmak mümkündür.
1. Spermatositogenezis : İlkel erkek cins hücrelerinin (spermatogonyumların) primer spermatositlere farlanmasıdır.
2. Mayoz Bölünme : primer spermatositlerin bölünüp sekonder spermatositlere dönüşmesi onlarında farklanarak spermatidleri oluşturduğu dönemdir.
3. Spermiyogenezis : Spermatidlerin spermiyumlara farklanması olayıdır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)